ISSN: 1300 - 6525 E-ISSN: 2149 - 0880
kulak burun boğaz
ve baş boyun cerrahisi dergisi
http://dergi.kbb-bbc.org.tr
Koşulsuz Destek Verenler

Kayıtlı İndeksler








CASE REPORTS

MASSIVE HAEMORRHAGE OF CERVICAL INTERNAL CAROTID ARTERY PSEUDOANEURYSM : CASE REPORT SERVIKAL INTERNAL KAROTIS ARTER
SERVIKAL INTERNAL KAROTIS ARTERPSEUDOANEVRIZMASıNıN MASIF KANAMASı : OLGU SUNUMU
K.B.B. ve BBC Dergisi, (9) : 114-120, 2001
Copyright © 2020 by Turkey Association of Society of Ear Nose Throat and Head Neck Surgery. This is an open access article under the CC BY-NC-ND license (http://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/4.0/)
ABSTRACT
Pseudoaneurysms of the cervical portion of the internal carotid artery are uncommon lesions. Arterial aneurysms develop as a result of a loss of structural integrity or turbulence of flow below an anatomic constriction. A true aneurysm is a dilatation of the vessel wall, whereas a pseudoaneurysm is weakening or tear in a vessel wall with contained rupture in to the surrounding tissues. Pseudoaneurysms do not contain normal arterial wall components. The most common causes are arteriosclerosis, inflammation or congenital malformations in true aneurysm, and deep neck infection, trauma or radiotherapy in pseudoaneurysms. Cervical pseudoaneurysms are usually seen as a mass in the neck or lateral pharyngeal wall. Rupture represents the most dramatic complications, with massive haemorrhage, airway obstruction, often-associated neurologic deficits. In this article, a 61-year old female case with a mass in the neck and neighboring the tonsil in the oral cavity is reported. Computed neck tomography showed that a mass with surrounding calcification beginning at the level of the nasopharynx on the left and continued to the aryepiglottic fold. Massive haemorrhage began while endoscopic examination was being performed in the operating room. Urgent tracheotomy was performed and haemorrhage was controlled under general anesthesia. Supraaortic digital angiography was performed. Endovascular surgery was planned. As a conclusion, in differential diagnosis of the neck and pharyngeal mass, aneurysm should be considered. We also point that both examination and minimally invasive surgical procedures must be performed under emergency conditions in cases with suspected aneurysm to avoid rupture and massive haemorrhage and for life saving
ÖZET
Internal karotis arterin servikal kısmının pseudoanevrizmaları nadir görülen lezyonlardır. Arterial anevrizmalar, yapısal bütünlüğün kaybı veya anatomik yapıya uygun olmayan akım türbülansının sonucu olarak ortaya çıkarlar. Gerçek anevrizma damar duvarının dilatasyonuyken, pseudoanevrizma damar duvarının zayıflaması veya yırtılması sonucu çevre dokulara rüptürüdür. Pseudoanevrizmalar gerçek damar duvarı yapılarını içermezler. Gerçek anevrizmalarda en sık nedenler arterioskleroz, inflamasyon veya konjenital malformasyonlar; pseudoanevrizmada ise derin boyun infeksiyonları, travma veya radyoterapidir. Servikal pseudoanevrizmalar genellikle lateral faringeal duvarda şişlik veya boyunda kitle şeklinde izlenirler. Yırtılmaları, masif kanamayla solunum yolu obstrüksiyonu oluşturabilen ve nörolojik defisitlerle sonuçlanabilen en dramatik komplikasyonlarıdır. Bu makalede; 61 yaşında, boyunda ve oral kavitede sol tonsil lokalizasyonunda kitle görünümü olan bayan olgu sunulmuştur. Olgunun boyun bilgisayarlı tomografisinde sol nazofarinks düzeyinden başlayıp, sol arioepiglottik fold düzeyine kadar devam eden , çevresel kalsifikasyon gösteren, sol tonsili öne iten hava pasajında asimetriye yol açan benign özellikte, vasküler orijinli olabileceği düşünülen kitle lezyonu izlendi. Olgunun müdahale şartlarında endoskopik muayenesi yapılırken masif kanaması başladı. Acil trakeotomi yapılarak genel anestezi altında kanama kontrol altına alındı. Iki gün sonra çekilen supraaortik dijital \"substraction\" anjiografisinde sol internal karotis arter servikal kısmında pseudoanevrizmayla uyumlu bulgular elde edildi. Olguya endovasküler cerrahi planlandı. Sonuç olarak; tüm boyun ve faringeal kitlelerde ayırıcı tanıda anevrizmalar mutlaka ayırıcı tanıda düşünülmelidir. Anevrizma şüphesi olan olguların da gerek muayene gerekse küçük cerrahi uygulamalarının acil müdahale şartlarında yapılması gerektiğini ve olası yırtılma ve masif kanamada acil müdahalenin hayat kurtarıcı olduğunu vurgulamak isteriz.