ISSN: 1300 - 6525 E-ISSN: 2149 - 0880
kulak burun boğaz
ve baş boyun cerrahisi dergisi
http://dergi.kbb-bbc.org.tr
Koşulsuz Destek Verenler

Kayıtlı İndeksler








EXPERIMENTAL STUDY

THE RISK OF PARTIAL LARYNGECTOMYINCISION AT TUMOR SPREADING
PARSİYEL LARENJEKTOMİ İNSİZYONLARıNıN SıNıR GÜVENLİĞİ RİSKİ AÇıSıNDAN DEĞERLENDİRİLMESİ
K.B.B. ve Baş Boyun Cerrahisi Dergisi, 1999, 7 (3) : 162- 167
Copyright © 2020 by Turkey Association of Society of Ear Nose Throat and Head Neck Surgery. This is an open access article under the CC BY-NC-ND license (http://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/4.0/)
ABSTRACT
In this study, our purpose is to analyze risk of partial laryngectomy incisions by measuring the density of histologic risk factors that were shown to increase local mucosal spread of laryngeal tumor. Five sheep larynxes were used in the study. Six different incisions were painted by Hematoxylin-eosin, depth of mucosa was measured, and blood vessels, lymph vessels, glands and nerves were counted in 8-10 400X magnifıed areas. Two different total risk factors were calculated by using the parameters. The risk have been found to be lowest in the vertical incision goes through commissure, and highest in the subglottic incision (p<0.05). In conclusion, the risk of tumoral spread of the anterior vertical incision was increasing, while the incision was more posterior on the opposite vocal cord. We thought that attention must be given to those factors for preventing from tumor spread on the border of resection.
ÖZET
Bu çalışmada, larenks tümörlerinde lokal mukozal yayılımı artıran histolojik parametrelerin, parsiyel larenjektomi insizyonları üzerindeki yoğunluklarını ölçerek, bu insizyonların risk analizinin yapılması amaçlanmıştır. Çalışmada 5 koyun larenksi kullanılmıştır. Altı çeşit parsiyel larenjektomi insizyonu hattı Hemotoksilen- Eosin ile boyanmış, 400X büyütmede 8-10 alanda, mukozanın kalınlığı ölçülmüş, kan damarı, lenf damarı, sinir ve glandların sayısı sayılmıştır. Bu parametrelerden iki farklı toplam risk faktörü hesaplanmıştır. Risk anterior kommüssürden geçen vertikal insizyonda en azken, subglottik bölgeden geçen insizyonda en fazla bulunmuştur (p<0.05). Sonuç olarak, ön kommüssürden geçen insizyonun tümör yayılımı açısından taşıdığı risk, karşı kordda posteriora ilerledikçe artmaktadır. Tümörle arada güvenlik sınırı bırakırken bu faktörlerin dikkate alınması gerektiği düşünülmüştür.