ISSN: 1300 - 6525 E-ISSN: 2149 - 0880
kulak burun boğaz
ve baş boyun cerrahisi dergisi
http://dergi.kbb-bbc.org.tr
Koşulsuz Destek Verenler

Kayıtlı İndeksler








ORIGINAL ARTICLE

The Effect of Music Listening Habits of University Students Via Headphones on Hearing Thresholds: A Başkent University Sample
Üniversite Öğrencilerinin Kulaklıkla Müzik Dinleme Alışkanlıklarının İşitme Eşikleri Üzerine Etkisi: Başkent Üniversitesi Örneği
KBB ve BBC Dergisi 21 (3):93-103, 2013
Copyright © 2020 by Turkey Association of Society of Ear Nose Throat and Head Neck Surgery. This is an open access article under the CC BY-NC-ND license (http://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/4.0/)
ABSTRACT
Objective: Recently, people have shown great interest in digital portable music players. Therefore, an increase has been observed in the rate of sound exposure of the young population.While the number of publications on the risk of permanent hearing loss that is caused by individual music players has been increasing, there is still insufficient literature on precaution and information. In our study, individual earphones, high level voice that reaches directly to the ear in an unnatural way and accordingly auditory system damage have been examined. Material and Methods: A questionnaire about music listening habits has been conducted on 215 students studying at Baskent University randomly. Music listening time and level of sound determined by questionnaire and relationship between these paramaters with hearing levels of individuals has been studied. Survey forms of the study group were filed under direct observation by the researcher. Hearing thresholds were obtained in the sound isolated cabins of ‘Industrial Acoustic Company (IAC) Inc.’Air bone conduction threshold were recorded to be 0,25-16 kHz by ‘Interacoustics’AC-40 clinical audiometer by using TDH-39 ‘Telephonics’ and R/80 ‘KOSS’ headset. Bone conduction threshold were found to be 0,5-4 kHz octave frequencies by using ‘Radioear’ B-71 bone vibrator. Effect of music listening period and sound level choice on hearing was studied. Results: In the study, a questionnaire about music listening habits was conducted on 215 students studying at Başkent University. In the survey, 85% of the students have stated that they use gadgets with earphones to listen to music. The frequency of music listening via earphones while studying is 33%.When the time of day of the students’music listening via earphones are analysed, it was determined that they listen to music via earphones, at least 2 to 3 hours every day. Most of the students that participated in the study listen to the music in medium or high levels. While there is no statistically significant difference between the music listening habits of female and male students, it has been observed that more female students have participated in the study (109 female, 74 male). Of the 76% students that listen to music via earphones use in the canal earphone types.Whereas among male students, this ratio has increased up to 86 %, among female students it is 62 %. It has been determined that there is a relation between the gender and the choice of earphone. It has been determined that female students use in the canal earphones more than other earphone types. Students who listen to music via headphones have encountered some problems. The most commonly encountered problems are tinnitus, headache and a feeling of congestion in the ears. It has been found out that there is a certain decrease in the hearing threshold in the higher frequencies of the students who listen to music via headphones. When the exposure of the students who participated in the study to cumulative sound is considered, statistically decrease in 14 and 16 kHz hearing threshold has been observed. Conclusion: High frequency audiometry, gives information about noise induced hearing loss significant earlier than common audiometry. The weak exposure period of noise determined according to 20 dB hearing thresholds, so that statistically significant hearing thresholds for right ear 14 kHz and 16 kHz frequency slightly declined. Using personal music players for a long time with high sound levels, noise induced hearing loss may occur.
ÖZET
Amaç: Son zamanlarda taşınabilir dijital müzik çalarlar genç nüfus tarafından fazlaca ilgi görmektedir. Bu nedenle, erken yaşlardan itibaren yüksek ses seviyesine maruz kalma oranında artış gözlenmektedir. Kişisel müzik çalar aletlerinin getirdiği kalıcı işitme kaybı riski üzerine yayınlar giderek çoğalmakla birlikte halen önlem ve bilgilendirme konusunda eksiklik mevcuttur. Çalışmamızda kişisel kulaklıklar ile doğal olmayan bir şekilde doğrudan kulağa ulaşan yüksek şiddette sese bağlı işitme sistemindeki hasarı sorgulanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Anket uygulaması rastgele seçilen ve Başkent Üniversitesi’nde okuyan 215 kişiden oluşmaktadır (18- 27 yaş, ort. 21 yıl).Ancak öğrencilerin 183’ü, müzik dinlerken kulaklık aracılığıyla kişisel müzik çalar bir cihaz kullanmaktadır (109’u kadın, 74’ü erkektir). Anket formunda bulunan müzik dinleme sürelerine ve ses seviyesine ilişkin sorulara verilen cevaplar ile işitme eşikleri arasındaki ilişki değerlendirilmiştir. Anket formları (Ek 1) araştırmacı tarafından çalışma grubuna gözlem altında doldurulmuş ve katılımcıların işitme eşikleri, “Industrial Acoustics Company (IAC) Inc.” ses yalıtımlı odalarında yapılmıştır. “Interacoustics” AC-40 klinik odyometre ile birlikte TDH-39 “Telephonics” ile R/80 “KOSS” kulaklıklar kullanılarak hava yolu işitme eşikleri 0,25-16 kHz arasında saptanmıştır. Ayrıca “Radioear” B-71 marka kemik vibratör kullanılarak kemik yolu işitme eşikleri 0,5-4 kHz oktav frekanslarında belirlenmiştir. Buna göre, müzik dinleme süresi ve ses seviyesi tercihinin işitme üzerinde etkisi araştırılmıştır. Bulgular: Çalışmada Başkent Üniversitesi’nde okuyan 215 öğrenciye müzik dinleme alışkanlıkları ile ilgili bir anket uygulaması yapılmıştır.Araştırmada, öğrencilerin %85’i müzik dinlemek için kulaklıklı bir cihaz kullandığını belirtmişlerdir. Çalışırken kulaklıkla müzik dinleme oranı ise %33’dür. Öğrencilerin kulaklıkla müzik dinleme saatleri ve günleri incelendiğinde, haftanın her günü en az 2–3 saat kulaklıkla müzik dinledikleri tespit edilmiştir. Çalışmaya katılan ve kulaklıkla müzik dinleyen öğrencilerin çoğu, müziği orta ya da yüksek seviyede dinlemektedir. Müzik dinleme alışkanlığı, kız ve erkek öğrenciler arasında farklılık göstermezken, kız öğrencilerin çalışmaya daha fazla katıldığı görülmüştür (109 kız, 74 erkek). Kulaklıkla müzik dinleyen öğrencilerin %76’sı kulak içi kulaklık türünü kullanmaktadır. Erkeklerde bu oran %86’ya kadar çıkarken bayanlarda %62’dir. Kişilerin cinsiyetleri ile kulaklık tercihleri arasında ilişki olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Kız öğrencilerin kulak kanal içi kulaklık türünü diğer kulaklık türlerine göre daha fazla kullandığı saptanmıştır (p=0.0001). Kulaklıkla müzik dinleyen öğrenciler bazı problemlerle karşılaşmaktadırlar. En çok karşılaşılan problemler; çınlama, baş ağrısı ve kulakta tıkanıklık hissidir. Kulaklıkla müzik dinleyen ve odyolojik ölçümleri yapılan öğrencilerin, yüksek frekans işitme değerlerinde düşüş olduğu fark edilmiştir. Çalışmaya katılan öğrencilerin, kümülatif sese maruz kalma süresi göz önüne alındığında, sadece sağ kulakta 14 ve 16 kHz frekanslarında işitme eşiklerinde istatistiksel olarak anlamlı düşüş gözlenmiştir. Sonuç: Yüksek frekans odyometrisi kullanımı, normal frekans odyometrisine göre, bize gürültüye bağlı işitme kaybı teşhisinde erken bilgi verebilir. Bireylerin bir haftada yüksek sesli müziğe maruz kaldığı süre dikkate alındığında, normal seviye sayılan 20 dB işitme eşiğine göre değerlendirildiğinde, sağ kulak 14 kHz ve 16 kHz frekanslarında istatistiksel olarak işitme eşiği desibel değerlerinde anlamlı düşüş gözlenmiştir. Kişisel dijital müzik çalar aleti kullanıcıları, bu cihazları yüksek ses ile uzun süre kullandıklarında, gürültüye bağlı işitme kaybı riskiyle karşılaşabilmektedir.