ISSN: 1300 - 6525 E-ISSN: 2149 - 0880
kulak burun boğaz
ve baş boyun cerrahisi dergisi
http://dergi.kbb-bbc.org.tr
Kayıtlı İndeksler








DEFAULT

CAUSES OF FAILURE AND LONG TERM RESULTS OF INTRANASAL ENDOSCOPIC DACRYOCYSTORHINOSTOMIA
İNTRANAZAL ENDOSKOPİK DAKRİYOSİSTORİNOSTOMİ\'DE UZUN DÖNEM SONUÇLARı VE BAŞARıSıZLıK NEDENLERİ
K.B.B. ve Baş Boyun Cerrahisi Dergisi, 1999, 7 (1) : 20 - 24
Copyright © 2020 by Turkey Association of Society of Ear Nose Throat and Head Neck Surgery. This is an open access article under the CC BY-NC-ND license (http://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/4.0/)
ABSTRACT
Objective: We investigate the long term results of endoscopic dacryocystorhinostomia (EDSR) and silicone tube intubation (STE) andcauses of failure in these cases. Material and Method: The patients with lacrîmal obstruction were divided into two groups and investigated retrospectively. We have 108 cases with primary EDSR and STE surgery in the fırst group, and STE surgery in the first group, and l0 cases with previous external DSR and revision EDSR and STE in the second group. Results:The rtîe of success is 92.1 % in primary EDSR and STE, 80% in revision EDSR for external DSR. We have 9 cases in the first group with the need of revision. The causes are as follows: 3 cases with granulation tissue around the silicone tube, 2 cases with insufficient bone resection, 2 cases with early extraction of the silicone tube, I case with the hardness of bone and in one case retention of the excised bone in the nose. In the second group we have 2 cases of failure. In one case with dense fıbrosis throughout nose and in one case intranasal synechia. Conclusion: We can use the EDSR and STE as a successful surgical method at lacrimal obstruction in both primary and revision cases.
ÖZET
Amaç: Endoskopik dakriyosistorinostomi (EDSR) ve silikon tüp entübasyonu (STE) uygulanan olgularda uzun dönemde elde edilen sonuçları ve bu olgularda ortaya çıkan başarısızlık nedenlerini inceledik. Gereç ve Yöntem: Lakrimal tıkanıklığı olan 118 olgu iki gruba ayrılarak retrospektif olarak incelendi. Birinci grupta primer olarak intranazal endoskopik DSR ve STE uygulananlar (108 olgu), ikinci grupta daha önce uygulanmış eksternal DSR ameliyatı intranazal endoskopik DSR ile revize edilenler ( 1 0 olgu) bulunmaktaydı. Bulgular: Primer EDSR uygulanan olgularda %92.17, eksternal DSR revizyonu yapılan olgularda %80 cerrahi başarı sağlandı. Birinci grupta revizyon cerrahisi ihtiyacı doğan 9 olgu mevcuttu. Bunların 3\'ünde neden; granülasyon dokusu, 2\'sinde yeterli kemik eksizyonunun yapılmamış olması, birinde eksize edilen kemik parçasının burun içinde kalması, 2 olguda silikon tüpün erken dönemde çıkması ve bir olguda kemik yapının çok kalın olmasıydı. İkinci grupta başarı elde edilemeyen 2 olgunun birinde yoğun fibrotik doku, diğerinde intranazal sineşi olduğu gözlendi. Sonuç: Lakrimal tıkanıklıklarda intranazal EDSR ve STE hem primer, hem de eksternal DSR revizyonlarında başarılı bir cerrahi yöntem olarak kullanılabilir.