ORIGINAL ARTICLE
Facial Paralysis Associated with Cholesteatomatous Chronic Otitis Media: Treatment and Outcomes
Kolesteatomlu Kronik Otitis Mediada Fasiyal Paralizi: Tedavi ve Sonuçlar
Dr. Mustafa Cem ÖZBEKa,Dr. Battal Tahsin SOMUKa,Dr. Evrim ÜNSAL TUNAa,Dr. Onur ÇİFTÇİa,Dr. Cafer ÖZDEMa
aAnkara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 2. Kulak-Burun-Boğaz Hastalıkları Kliniği, Ankara
KBB ve BBC Dergisi 16 (2):72-77, 2008
Copyright © 2020 by Turkey Association of Society of Ear Nose Throat and Head Neck Surgery. This is an open access article under the CC BY-NC-ND license (http://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/4.0/)
ABSTRACT
Objectives: To investigate the clinical features and outcomes of the patients with facial paralysis due to cholesteatomatous chronic otitis media.
Material and Methods: Twenty one patients with facial nerve paralysis associated with cholesteatoma were included in the study. Surgical treatment of the cholesteatoma with decompression of the facial nerve was performed. Decompression was performed from geniculate ganglion to stylomastoid foramen in 11 patients , whereas in 10 patients partial decompression (opening the fallopian canal in a limited area) was the preferred technique. Incision of the epineural sheath for nerve decompression was never done.
Results: The onset of paralysis was sudden in 14 patients (66.7%). Tympanic segment was the most frequently involved site (95.2%). Labyrinthine fistulae (n=11; 52.3%) and bone destruction in the middle and posterior cranial fossa (n=12; 57.1%) were frequently observed. Overall 80.9% of the patients healed to House-Brackmann Grade I or II postoperatively. No statistically significant difference was found between the patients who underwent partial or total decompression (p=0.468), however, improvement was significantly better in the group operated within 30 days after the onset of facial nerve paralysis (p=0.01). Statistical analysis did not show any difference in recovery between the patients with lower preoperative Grades and those with higher (p=0.112).
Conclusion: The outcome of surgery for facial paralysis associated with cholesteatoma is generally good. Early diagnosis, and treatment of cholesteatoma with decompression of the facial nerve within 30 days after the onset of paralysis should be the mainstay treatment in managing facial nerve paralysis due to cholesteatoma.
Keywords: Cholesteatoma, facial paralysis, decompression
ÖZET
Amaç: Kolesteatomlu kronik otitis media nedeniyle fasiyal paralizi gelişen hastaların klinik bulgularını ve ameliyat sonuçlarını değerlendirmek.
Yöntem ve Gereçler: Çalışmaya kolesteatomlu kronik otitis media sonucu fasiyal paralizi gelişen 21 hasta dahil edildi. Kolesteatomun tedavisi yanı sıra fasiyal sinir dekompresyonu da uygulandı. Fasiyal sinir dekompresyonu 11 hastada genikulat gangliondan stilomastoid foramene kadar yapılırken, 10 hastada parsiyel dekompresyon (fallop kanalı sınırlı bir alanda açıldı) uygulandı. Epineurima insizyon her iki dekompresyon uygulamasında da yapılmadı.
Bulgular: Hastaların 14 ünde (%66.7) paralizinin başlangıcı ani idi. Ameliyatta fasiyal sinirin en fazla açık olduğu bölüm timpanik segment olarak gözlendi (%95.2). Fasiyal paraliziye, labirent fistülünün (n=11;%52.3), orta ve posterior fossa kemik destrüksiyonlarının da (n=12;%57.1) sıklıkla eşlik ettiği bulundu. Genel olarak, hastaların % 80.9 unda postoperatif dönemde House-Brackmann Grade I ve II şeklinde düzelme sağlandı. Parsiyel veya total dekompresyon yapılan hastalar arasında iyileşme yönünden bir fark bulunmazken (p=0.468), 30 günden daha erken ameliyat edilebilen hastalardaki iyileşme 30 günden sonra ameliyat olanlara göre istatistiksel olarak daha anlamlı idi (p=0.01). Preoperatif fasiyal paralizi seviyesi ile postoperatif iyileşme arasında bir fark yoktu (p=0.112).
Sonuç: Kolesteatoma bağlı gelişen fasiyal paralizilerin ameliyat sonuçları genel olarak iyidir. Erken teşhis ve hastanın fasiyal paralizi gelişimini takip eden 30 gün içinde ameliyata alınarak kolesteatomun tedavisinin yanı sıra fasiyal sinir dekompresyonu uygulanması tedavinin en önemli basamağını oluşturmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Kolesteatom, fasiyal paralizi, dekompresyon