ISSN: 1300 - 6525 E-ISSN: 2149 - 0880
kulak burun boğaz
ve baş boyun cerrahisi dergisi
http://dergi.kbb-bbc.org.tr
Kayıtlı İndeksler








DEFAULT

Glomus Tumors: Our Clinical Approach
Glomus Tümörleri: Klinik Yaklaşımımız
KBB ve BBC Dergisi, 12 (2): 64-68, 2004
Copyright © 2020 by Turkey Association of Society of Ear Nose Throat and Head Neck Surgery. This is an open access article under the CC BY-NC-ND license (http://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/4.0/)
ABSTRACT
Glomus tumors are rare, slowly-growing tumors of head and neck region, that are usually benign in character. They constitute the main portion of extraadrenal paragangliomas. Records of 22 patients, who had been diagnosed between 1983 and 2003 are investigated retrospectively. There were 11 glomus caroticum (GC) cases (50%), while 7 cases (31.8%) were glomus jugulare (GJ) and 4 cases (18.2%) were glomus tympanicum (GT) . The routine ear-nose-throat examination, ultrasonography, computerized tomography scanning, and biochemical studies ( 5-OH indol acetic acid, vanilyl mandelic acid ) had been applied to all cases. Magnetic resonance imaging, electroencephalogram guided internal carotid artery balloon occlusion test and superselective embolization 24 hours prior to surgical intervention had been done in suitable cases. Subadventital dissection could be executed in ten GC cases (90.1%). Four of GJ lesions (57.1%) had been excised via infratemporal fossa approach. Three of GJ tumors (42.9%) and 4 of GT cases (100%) had been resected utilizing tympanotomy. In one GC patient (9.9%), the tumor had surrounded the common carotid artery circumferentially, the patient refused to undergo surgery . Therefore, radiotherapy was the treatment of choice in this case. We encountered no intraoperative mortality or recurrence afterwards up to the time being. Permanent neurolgic deficit had been reported in 2 cases (9.5%) both being GC tumors, seventh cranial nerve paralysis happened in one patient (4.8%) whose tumor was GJ in nature and who was operated using infratemporal fossa approach (ITFA). Total hearing loss was another complication remarked in two patients (9.5%) who had GJ lesion, excised via ITFA.
ÖZET
lomus tümörleri bas-boyun bölgesinin nadir görülen, yavas gelisen, sıklıkla iyi huylu vasküler tümörleridir. Ekstra adrenal paragangliomaların en önemi kısmını olustururlar. Kliniğimizde 1983-2003 yılları arasında tanısı konan 22 hastanın kayıtları retrospektif olarak incelenmistir. Vakaların 11’i (%50) glomus karotikum, 7’si (%31,8) glomus jugulare ve 4’ü (%18,2) glomus timpanikumdur. Hastalara rutin kulak burun boğaz muayenesini takiben, ultrasonografi (USG), bilgisayarlı tomografi (BT), magnetik rezonans görüntüleme (MRI), selektif karotis anjiografisi, biyokimyasal testleri (5-OH indol-asetik asit, vanil mandelik asit),elektroensefalografi (EEG) esliğinde internal karotid arter balon oklüzyon testi ve uygun vakalarda cerrahi girisimden 24 saat öncesinde süperselektif embolizasyon uygulanmıstır. On glomus karotikum vakası karotisten subadventisyel olarak diseke edilirken, glomus jugulare vakalarının 4’ü infratemporal fossa yaklasımı ile, diğer 3 vaka ve 4 glomus timpanikum vakaları timpanotomi yapılarak çıkarılmıstır. Bir glomus karotikum vakasında tümörün ana karotid arteri tamamen sarması ve hastanın operasyonu istememesi nedeni ile radyoterapi uygulanmıstır. Cerrahi sonrası nüks hastalığa ve intraoperatif mortaliteye rastlanmamıstır. Glomus karotikum nedeni ile opere edilen 2 hastada (%9,5) kalıcı nörolojik bozukluk, infratemporal fossa yaklasımı uygulanan 1 hastada (%4,8) VII. kranial sinir paralizisi ve 2 (%9,5) hastada total isitme kaybı izlenirken diğer hastalarda postoperatif komplikasyon ile karsılasılmamıstır.