ORIGINAL RESEARCH
Otosclerosis Surgery Performed Evaluation of Patients
Otoskleroz Cerrahisi Uyguladığımız Hastaların Değerlendirilmesi
Dr. Umut EMİROĞLU, Dr. Ayşe İRİZ, Dr. Engin DURSUN, Dr. Aydın ACAR, Dr. Süleyman BOYNUEĞRİ, Dr. Adil ERYILMAZ
Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 3. KBB ve Baş Boyun Cerrahisi Kliniği, Ankara
KBB ve BBC Dergisi 19 (3):144-9, 2011
Copyright © 2020 by Turkey Association of Society of Ear Nose Throat and Head Neck Surgery. This is an open access article under the CC BY-NC-ND license (http://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/4.0/)
ABSTRACT
Objective: Otosclerosis is a disease characterized by the formation of new spongiotik bone in otic capsule. It leads to limitation of movement in the stapes footplate and causes conductive hearing loss. The disease is more common in women compared men, between 15-30 years of age and patients notice it when it leads to serious limitation in the daily activity and performance.
Matherial and Methods: In our study; files of patients who had stapes surgery were examined retrospectively. The age and gender distributions, the signs and symptoms and their duration were determined. The annual distributions of surgeries were determined. Then the preferred type of anesthesia, the incision type and surgical techniques were evaluated.
Results: Sixty seven patients underwent otosclerosis surgery and a total of 79 operations were investigated retrospectively. In our clinic, small fenestra stapedectomy (stapedotomy) technique is preferred (93.8%). The postoperative air-bone gap 10 dB and below was seen in 55 (84.6%) patients. After stapedectomy, 6 (9.2%) patients, needed revision surgery.
Conclusion: In this retrospective study,the patients who underwent stapes surgery for otosclerosis were reviewed and the results were discussed in the light of the literature.
Keywords: Otosclerosis; stapes surgery
ÖZET
Amaç: Otoskleroz, otik kapsülde spongiotik yeni kemik oluşumu ile karakterize bir hastalıktır. Stapes tabanında neden olduğu hareket kısıtlılığı ile sıklıkla iletim tipi işitme kaybına yol açmaktadır. Erkeklere göre kadınlarda daha sık karşımıza çıkan hastalık, ortalama 15-30 yaş döneminde kendini göstermeye başlamakta ve hastaların günlük aktivite ve performanslarında ciddi kısıtlanmalara sebep olabilmektedir.
Yöntem ve Gereçler: Çalışmamızda stapes cerrahisi uygulanan hastaların dosyaları incelenerek gerekli verilere ulaşılmış ve retrospektif bir değerlendirme yapılmıştır. Hastaların yaş ve cinsiyet dağılımları, sahip oldukları bulgu ve şikayetleri ile bunların süreleri tespit edilmiş, daha sonra uygulanan cerrahilerin yıllara göre dağılımı, tercih edilen anestezi tipi, insizyon tipi ve cerrahi teknikler ortaya konularak değerlendirilmiştir.
Bulgular: Kliniğimizde otoskleroz öntanısı ile cerrahi müdahele uygulanan 67 hasta ve bu hastalara yapılan toplam 79 ameliyat retrospektif olarak incelenmiştir. Kliniğimizde small fenestra stapedektomi (stapedotomi) tekniği tercih edilmektedir.(%93.8) Ameliyat sonrası hava kemik aralığı 10 dB ve altına inen hasta sayısı 55tir (%84.6). Altmış beş stapedektomi sonrası altı (%9.2) hastada revizyon ihtiyacı duyulmuştur.
Sonuç: Çalışmamızda stapes cerrahisi uygulanan hastalara retrospektif bir değerlendirme yapılmış ve sonuçlar literatür eşliğinde tartışılmıştır. Çalışmada elde edilen sonuçlar stapedetomi tekniğinin otoskleroz tedavisinde yeterli ve komplikasyon oranlarının az olduğunu destekler niteliktedir.
Anahtar Kelimeler: Otoskleroz; stapes cerrahisi