ORIGINAL RESEARCH
Retrospective Clinical Analysis in Patients with Nazal Synechia
Nazal Sineşi Gelişen Hastalarda Retrospektif Klinik Analiz
Received Date : 29 Apr 2020
Accepted Date : 16 Jun 2020
Available Online : 30 Oct 2020
Cem ÖZERa, Fulya ÖZERa, Alper Nabi ERKANa
aBaşkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi ABD, Ankara, TÜRKİYE
Doi: 10.24179/kbbbbc.2020-75857 - Makale Dili: TR
KBB ve BBC Dergisi
Copyright © 2020 by Turkey Association of Society of Ear Nose Throat and Head Neck Surgery. This is an open access article under the CC BY-NC-ND license (http://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/4.0/)
ABSTRACT
Objective: Nasal synechia is a commonly seen complication
after intranasal surgeries. Factors leading synecia formation can
vary widely. The aim of this study is to analyze risk factors claimed in
synechia formation and to discuss under the light of the literature. Material
and Methods: Patients who were treated in our clinic for the
treatment of nasal synechia between 2010-2019 were examined retrospectively.
Previous surgery, age, gender and additional systemic disease
of patients were recorded. In addition, the surgical approach for the
treatment synechia and recurrence was recorded. Results: In our clinic,
70 patients with the diagnosis of nasal synechia were operated at our
clinic. Of them, 45 (64,3 %) had a previous surgery at an outer center
and 25 (35,7%) had previous surgery at our center. In 19 (27%) patients,
nasal synechia was observed bilaterally. Bilateral nasal splints
were placed in 52 (74,3%) patients. In 18 patients no nasal splints were
used. Nasal synechia was observed more frequently in the deviated side
of the nasal septum (p<0.05) Patients with comorbid disesases had a
significantly higher risk for recurrent synechia formation after nasal
synechia surgery. Of the patients who had previous nasal surgery at an
outer center, 86.6% had admitted in the late follow-up period. This was
found as 44% in patients who had a previous nasal surgery at our center.
Conclusion: Following intranasal surgery, surveillance should be
performed in the late postoperative period. A clear advantage of intranasal
splint use in preventing formation of synechia has not been
demonstrated in this study. If synechia occurred once in the postoperative
mucosa, it is not only the materials used intranasally to prevent recurrence;
along with the surgical technique, factors related to the patient
gain importance.
Keywords: Nasal synechia; intranasal mucosal adhesion; intranasal splint
ÖZET
Amaç: Nazal sineşi, burun içi cerrahilerin sık görülen bir komplikasyonudur.
Ancak sineşi oluşumunun nedenleri çeşitlilik gösterebilmektedir.
Bu çalışmanın amacı, nazal sineşi oluşumunda iddia edilen
risk faktörlerinin analizini yapabilmek ve literatür ışığı altında tartışabilmektir.
Gereç ve Yöntemler: Kliniğimizde 2010-2019 yılları arasında
nazal sineşi nedeni ile tedavi edilen tüm hastalar, retrospektif
olarak incelenmiştir. Hastaların geçirdiği burun içi cerrahi, yaşı, cinsiyeti,
ek sistemik hastalığı kaydedilmiştir. Ayrıca sineşi açılması sırasında
kullanılan yöntem ve rekürrens kayıt altına alınmıştır. Bulgular:
Kliniğimizde, 70 nazal sineşi açılması uygulanmıştır. Hastaların 45
(%64,3)’i dış merkezde ameliyat olmuş, 25 (%35,7) hasta ise kliniğimizde
nazal cerrahi geçirmiş olup sineşi nedeni ile cerrahiye alınmıştır.
On dokuz (%27) hastada bilateral sineşi tespit edilmiştir. Elli iki
(%74,3) hastada bilateral splint yerleştirilirken, 18 hastada splint kullanılmamıştır.
Nazal septumun deviasyon gösterdiği tarafta istatistiksel
anlamlı olarak nazal sineşi daha sık gözlenmiştir (p<0,05). Hastalarda,
sistemik hastalık varlığının nazal sineşi açılması ameliyatı sonrası nüks
gözlenmesinde anlamlı bir risk oluşturduğu gözlenmiştir. Dış merkezde
ameliyat olup sineşiyle gelenlerin %86,6’sı, kliniğimizde ameliyat olup
sineşi problemi yaşayanların %44’ü geç dönemde sineşiyle başvurmuştur
ve bu sonuç istatistiksel olarak anlamlıdır. Sonuç: Burun içi
cerrahi sonrası erken dönemde gösterilen özenin uzun dönemde de
devam ettirilmesi, ameliyatın yapıldığı merkez ve cerrahi teknikten
daha önemlidir. İntranazal splint kullanımının, sineşinin tekrar oluşumunu
önlemede belirgin bir üstünlüğü bu çalışmayla gösterilememiştir.
Postoperatif mukozada bir kere sineşi oluştuysa, tedavi sonrası
tekrarının önlenmesinde sadece burun içi kullanılan materyaller değil,
cerrahi teknikle beraber hastaya bağlı etkenler de önem kazanmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Nazal sineşi; burun içi mukozal yapışıklık; intranazal splint